Ama
Ali'nin en çok sevdiği şey, elektrikler kesildiğinde insanları izlemekti. Çünkü
o an, her şey değişirdi.
Bir gün
yine bir fırtına çıktı. Tüm kasaba karanlığa gömüldü. Telefonlar sustu,
televizyonlar kapandı. İnsanlar bir anda pencerelere yöneldi, bir kısmı mum
aramaya başladı. Elektrik yoktu ama evlerin içi sohbetle, kahkahayla, bazen de
sessizlikle doluydu.
Ali, el
feneriyle dolaşırken komşularından biri ona sordu:
— Ali,
elektrik olmayınca hayat duruyor gibi hissediyorum. Sen ne düşünüyorsun?
Ali,
kısa bir duraksamadan sonra gülümsedi:
—
Aslında her şey daha çok başlıyor. Işık varken hepimiz kendi köşemize
çekiliyoruz. Ama karanlık... karanlık bizi bir araya getiriyor. Belki de ışığı
anlamak için karanlığa ihtiyaç vardır.
Zıtlıkların Uyumu
Kadın
başını salladı. O an Ali, farkında olmadan zıtlıkların ne kadar da uyumlu
olduğunu anlatmıştı.
O gece
kasabanın çocukları ilk kez yıldızları bu kadar net gördü. Yaşlılar gençlerle
sohbet etti. Bir adam eşine yıllar sonra şiir okudu. Karanlık, kimseye zarar
vermemişti. Aksine, bir şeyleri hatırlatmıştı.
Aydınlığın kıymetini en çok karanlıkta anladılar. Ama illa kaybetmek mi gerekir, kıymet bilmek için?
Ertesi sabah, karanlık geçti, ışıklar geri geldi. Ama herkesin içinde o geceye dair bir özlem kaldı. Çünkü bazı şeylerin değeri, yokluğunda anlaşılır.
Karanlık başladığında, var olan yıldızlar da parlamaya başlar… Aynı, problemler artmaya başladığında, gerçek çözücülerin ortaya çıkması gibi…
YanıtlaSilKeşke insan elindekilerin değerini kaybetmeden anlasa
YanıtlaSilIşık sandığımız elektrikmiş asıl bizi karanlığa gömüp yalnızlaştıran meğerse…
YanıtlaSilİnsan kaybettiğinde bir şeyleri fark eder. Ama mesele elindekilerinin kıymetini kaybetmeden anlamak degil mi? Elinize sağlık
YanıtlaSilElektrikler gidince evdekilerle tanıştık iyi insanlarmış 😅
YanıtlaSilImkanlar yokken yapılan küçük şeyler insana çooook daha iyi gelir... Nedense insanoğlu imkanlari ile iyi olacağını zanneder... En güzel anılar kıt imkanlarla yapılanlardan kalanlar değil midir ? Elinize sağlık... :)
YanıtlaSilKeşke kaybetmeden anlayabilecek zihin kalitesine gelebilse insan …
YanıtlaSilKeşke elindekine şükür edebilecek kadar bilinçli olsa…
Sınavı hatırlasa …
Her zorluğun sonrasında bir kolaylık
Her karanlığın sonrasında bir aydınlık olduğunu fark edebilse …
Aydınlık günlerin ışığının ,
Karanlıklardaki tepkisine bağlı olduğunu bir anlayabilse …
Keşke…
Belki de ışığı anlamak için karanlığa ihtiyaç vardır. bütün zıtlıklarda olduğu gibi...
YanıtlaSilZıttı olanda şifayı bulmak 🌸
YanıtlaSilİletişim için muhtaçlık marifeti arttırır
YanıtlaSilZıtlıkların Uyumu...hayatı dengede tutan şey...ellerinize sağlık
YanıtlaSilbazı şeylerin değeri, yokluğunda anlaşılır....varlığın kıymetini bilenlerden olmak duasıyla
YanıtlaSil...bazı şeylerin değeri, yokluğunda anlaşılır...
YanıtlaSilVarlığın kıymetini bilmek duasıyla
Işık varken hepimiz kendi köşemize çekiliyoruz. Ama karanlık... karanlık bizi bir araya getiriyor. Belki de ışığı anlamak için karanlığa ihtiyaç vardır...güzel tespitler, teşekkürler
YanıtlaSilİnsan kaybetmeden anlamıyor evet ama bazı şeyler var hayatta kaybedilemeyecek kadar kıymetli..
YanıtlaSilSıddıkların uyumunu çözebilen hayatın sırrını da çözebilir
YanıtlaSilOlay sahte bir şeyin varlığı ile gerçeği o ortamın hak edemeyişi gibi.. Sanal ne varsa elektrik ile hayatımızda, gerçek sohbetler, muhabbetler, dertleşmeler, şakalaşmalar, paylaşımlar gidiyor. Çok güzel tespit edilmiş, kaleme alınmış..
YanıtlaSil