ZANNETTİĞİM GERÇEK Mİ?


ZANNETTİĞİM GERÇEK Mİ?


“Allah Allah ne bu şimdi? Ne dedim ki ben?“

“İnsan yanlış anlar da bu kadarı da fazla canım!“

"Savunduğun konu ne kadar da saçma! Ne alakası var şimdi?"

"Senin hoşuna gider sanmıştım."


Ne kadar da tanıdık cümleler öyle değil mi ?

Hayatımızın bir döneminde veya bazı sahnelerinde aklımızdan geçen ya da dilimizden dökülen cümleler bunlar.

Olayları tüm yönleriyle kavrayamadığımızda ağzımızdan çıkan kaçış işaretleri.

Nasıl ki insan, 6 ve 9 rakamlarına gelişi güzel baktığında ne olduğunu anlayamaz, aynı onun gibi! İrdelemez ve doğru tanımlama yapmadan bakarsa, baktığı açıya göre insan 6 yı 9, 9 u 6 gibi görebilir. Bu da gereksiz konuşmalara, iddialaşmalara ve  tartışmalara yol açar. O sebeple açıyı düzeltmek ve durumu netleştirmek gerekir. Çözüm çok basittir aslında.  Rakamın altına küçücük bir çizgi çizersin. Bakarsın ki kafa karışıklığı ve yanılgı ortadan kalkmış.

Nereden anlar insan durumun düzeldiğini?

Çünkü  oraya her bakan kişi olması gerekeni görür. Her gören ise aynı rakamı söyler.

Yorumlar kalkar, gerçek açığa çıkar.

Maalesef hayatta pek öyle olmuyor. Durumu netleştirmek için altını çizmek yetmiyor Kaldı ki insan daha o boyuta bile gelemiyor. Çünkü altını çizeceği durumun önce bozuk olduğunu fark etmesi ve onu da kabul etmesi gerekirdi. Oysa haklılık mücadelesi fazlasıyla insanı gerçeklerden uzaklaştırıyor.


Kimse kimseye insanın kendisinden daha fazla zarar veremiyor.

İnsan karşılaştığı olayı daha önce yaşadıkları ve oluşturduğu kayıtlarıyla algılıyor. O sebeple de hiç düşünmeden  zannettiklerine göre tepki veriyor.

Peki, zanlarının gerçek olup olmadığına bakıp, değerlendirme yapıyor mu? Çoğunlukla hayır.

Oysa gerçeğe göre  değerlendirme yapmak , ilişkilerde adaletli olabilmek açısından çok önemlidir.


Ya değerlendirmeleri de gerçeğe göre değilse kişinin?

Terazinin kefesinde adaletli bir tanımlama yoksa!

İşte o zaman vay ki ne vay.


‘’Ben öyle zannettim’’

‘’Ondan öyle tepki verdim, çok korktum’’

‘’Ne bileyim böyle olduğunu’’

‘’Neye göre, kime göre’’ cümleleri dökülmeye başlar dudaklarından.

Kendi topladığı delilerle , oluşturduğu inançlarla yani zanlarıyla bakar etrafına. Bu bakış açısı  insanın kararlarını, seçimlerini, davranışlarını ve yaşam kalitesini etkiler.


“Turuncu bana hiç yakışmaz”

“Sevseydi böyle yapmazdı”

“Kahveyi şekerli içersen tadını alamazsın”

“Tatil yapmazsam sonrasında verimli olamam”

"Ben o olmadan nefes alamam"

"Beni bırakırsan yaşayamam"

"Param olmazsa ben ne yaparım?"

"Araban yoksa adam değilsin"

"Yollar gidişime, kızlar duruşuma hasta"


Ve bunlar gibi onlarca, yüzlerce cümle insanların gerçeği haline gelir.

Şimdi size soruyorum!

Kişinin inançları yorum ve yargı içerip, zanlardan oluşuyorsa aldığı kararlar ne kadar adaletli olabilir ki?

O kişi ilişkilerinde karşısındaki kişinin ihtiyaçlarının ne kadar farkında olabilir ki?

Sadece kendi gerçeklerini ölçen bir terazi ile ne kadar huzur verebilir ki insan etrafına?



Peki insan bu durumdan kurtulabilir mi?

Çıkabilir mi bu haklılık tuzağından?

Nasıl toparlayabilir hayatını?

Tabii ki o konudaki gerçeğe ulaşarak...


O zaman insan mutlak gerçeğe nasıl ulaşır?

Herkes için, tüm zamanlarda, tüm mekanlarda geçerli olan gerçeğe…

Başka bir deyişle, zannettiklerinin yani doğru bildiklerinin gerçek olup olmadığını nasıl test edebilir insan?

Düşünerek, irdeleyerek, delil ve ispat toplayarak.

İnsanoğluna verilen en büyük nimet, aynı zamanda sınavının da sebebi olan düşünebilmek ve irdeleyebilmektir.

Kararlarını, seçimlerini, davranışlarını sonra da inançlarını oluşturan, iman ettiği şeyi belirleyen düşünce!

Peki, düşünüyorum ama düşündüklerimin

- doğru ya da yanlış olduğunu,

- düşünerek vardığım yerin bana fayda verip vermeyeceğini,

- hayatımın kalanında vereceğim kararlara referans olacak bu kaydı sağlıklı ve gerçeğe dayalı oluşturup oluşturmadığımı nasıl anlayacağım?

Bunun bir ölçüsü ya da kıyası var mı?

Ben neye göre değerlendirme yapacağım?


Gerçek, kimin, nerede, ne zaman yaşadığına bakmaksızın aynı sonucu veren bilgidir.  Çünkü tutarlıdır.

İnsan gerçeğe yaklaştıkça hayatında da tutarlı olmaya başlar.

Nerede nasıl tepki vereceğini tartan, öngörülü ve adaletli bir yaklaşım sergiler.

Çevresi de buna göre şekillenir.

Dolayısıyla kendisi gibi güçlü ve adaletli olan insanlarla ilişki kurar.

Kaliteli ilişkiler insanın mutlu ve huzurlu olmasının  da en önemli sebebidir.

Şimdi insan durup bir düşünmeli!

Ben ne istiyorum?

Nasıl bir çevrem var?

Yakınımdaki insanlar beni neden yakınında istiyor?

Uzak duranların uzaklaşma sebepleri ne?

Mutlu muyum?

Yastığa başımı koyduğum zaman emin miyim o gün verdiğim tepkilerin doğruluğundan?

Ben kendi hatalarım için ne kadar dürüst olabiliyorum kendime?


Adaleti bir kez kaybetti mi insan merhametini de, huzurunu da kaybeder.


Adalet istiyorum bu hayatta haklı olarak da, ben etrafıma bakarken adaletli miyim?

Hak edene hak ettiğini hak ettiği kadar verebiliyor muyum?

Beni eleştirenler olduğunda sakin miyim?

Değilsem neden değilim?

Dengemi bozan sebepler var. Bunlar neler?

  • Adalet olmazsa denge olmaz.
  • Denge olmazsa huzur olmaz.
  • Huzur yoksa hayat çok zor hale gelir.
  • İnsan kime güveneceğini bilemez.
  • Hep birilerini arar omzuna dayanabileceği.
  • O zaman aslında biz neyi aramalıyız?
  • Neyin peşinden koşmalıyız?
  • Bizi haklı çıkaran ispatların değil de hoşumuza gitmese de gerçeklerin arayışında olsak en fazla ne kaybederiz?

Hayatı gelişi güzel yaşamaktansa bir stil kazansak güzel olmaz mı?

Hem de çok güzel olur. 

O halde 6 yı 6, 9 u 9 görebilmek için ihtiyacımız olan sadece gerçeklere ulaşmak ve adaletli algılayabilmek hayatı.

Bunu yapabilmek için  cesaretle irdelemeye  var mısınız?

Yorumlar

  1. İnsanın algısının adaletli olabilmesi için önce bilinçle düşünmesi, irdeleyerek hareket etmesi lazım. Kavramları ayrıltırması, neyi neden yaptığını bilmesi, iyi bir ilişki ustası olması lazım. Gerçeklere uygun ve uyumlu yaşaması lazım. Bu da uzun ve yorucu bir yol. Ancak güzel olan fayda veren herşeyin başında acı var. Kendini, insanları ve hayatı anlamak için öğrenmeye daha çok zaman ayırmak gerek.

    YanıtlaSil
  2. Vay ki ne vay 😊🌲elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Algıda adeletin önemi burada başlıyor, zan ettiklerimizdir bizi hüsrana uğratan.

    YanıtlaSil
  4. Esengül Cakır12 Ağustos, 2022

    "Gerçek, kimin, nerede, ne zaman yaşadığına bakmaksızın aynı sonucu veren bilgidir. Çünkü tutarlıdır." Bu cümlenin insanı teselli eden bir yanı var :) Teşekkürler

    YanıtlaSil
  5. M.A. Çakır
    insan bazen gerçeği gorur gibi olur ama hemen geri döner çünkü nefsine uygun değil oysa geçek tektır huzurun dengenin mutluluğun insani insan yapan nefsinin zıddında olan o gerçekte çok bilinç açıcı bir yazi olmuş elijize ilminize sağlik💝

    YanıtlaSil
  6. Algı ne kadar da ince çizgi...
    Algidaki adaletimizi kaybetmeyelim insAllah🌱

    YanıtlaSil
  7. Gerçeği kaybedince insan başka neyi kazanabilir ki... teşekkürler kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  8. Merhaba, okuyunca şunu fark ettim ki Irdelemek hakikaten bu kadar önemliyken bizler bize sunulan hayatı ne kadar da rast gele yaşıyoruz... Ne kadar da rast gele ve hızlı kararlar alıyoruz. Ne kadar da çabuk kabul ediyoruz ve red ediyoruz.
    Yazanın emeğine, kalemine sağlık. Teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  9. Elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  10. Rabbım gerçeğe uygun yasabilerden, adaletle algilayip adaletle aktarım yapabilenlerden eylesin inşallah:) ipin ucunu kaçırdığımizda zanlarimizla birlikte sürüklenirken toparlanmak için ne çok işaret gelir oysa ki,,gorebilenlerden ve gerçeğe uyumlananlardan eylesin Rabbım inşallah .amin .

    YanıtlaSil
  11. Evet, böyle gelmiş böyle gider diyerek biten hayatlara ışık oluyor bu cümleler.

    YanıtlaSil
  12. İnşaALLAH hayatı gelişi güzel yaşamak yerine,bir stil katanlardan olabiliriz

    YanıtlaSil
  13. Bir insan şunu yapmaya çalışırsa hayatındaki çoğu meseleyi halleder. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  14. Garip bir dönem deyiz. Ateş su suyu ateş gibi gördüğümüz sahte ve gerçek karışmış bir zaman da sap ile samanı ayırmak ve mücadelesini vermek kıymetli. O Bedeli ödemeye razı gelmek de ayrıca bir marifet.

    YanıtlaSil
  15. 'Cesaretle irdeleme ' bize de nasip olur inşaAllah. Elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  16. Elinize sağlık .. çok beğendim..

    YanıtlaSil
  17. Rayise Aslan13 Ağustos, 2022

    Cesaretle irdeleme
    İşte kilit cümle
    Bunu yapabilmek….

    YanıtlaSil
  18. Algıda adaletli olabilmek adına çok güzel bir yazı. Keşke hayattan istediğimiz adaletin aslında elimizde olduğunu bilebilsek. Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  19. Doğruyu güzel yapabilenlerden oluruz inşALLAH 🍒

    YanıtlaSil
  20. Tüm hayatımızı böyle yararlı yazılarınızla birlikte kim olduğumuzu öğrenerek devam etmek çok güzel . Yolunuz açık olsun her zaman inşallah SEYHAN özlem

    YanıtlaSil
  21. İnsan hayatına içine alırken ne kadar da az irdeliyor. Ne kadar basite alabiliyor. Halbuki algılarken adaleti kaybettiysek. İnsan neyi gerçekten anladığından, algıladığından emin olabilir ki.
    Emeklerinize sağlık 🌱

    YanıtlaSil
  22. Ömrümüzün sonuna kadar adaletli olabilelim İNŞALLAH
    Adaletsizlik sadece insanın kendisine zarar veriyor
    Ne güzel bir hatırlatma olmuş
    Yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
  23. Adalet olmazsa olmaz!!!

    YanıtlaSil
  24. Gerçeklikten uzak zanlara göre yaşanılan bir hayat, aslında insan kendi kendine hayatını bu kadar zorlaştırıyor

    YanıtlaSil
  25. Kişinin inançları yorum ve yargı içerip, zanlardan oluşuyorsa aldığı kararlar ne kadar adaletli olabilir ki?

    YanıtlaSil
  26. Yorumdan çıkıp olduğu gibi görebilsek anlayabilsek ne güzel olurdu.

    YanıtlaSil
  27. İnsanlara, olayları, durumlara o anki çıkarımıza değil düşünerek irdeleyerek ayrıştırma yapabilmek, anlayabilmek temennisiyle. Bazen insanın canını çok acıtsa da... Gerçeği merak etmek, anlayabilmek ve neticesindeki o netlik çok büyük bir konfor. O zaman adaletli olabiliyoruz. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  28. Çok güzel elinize sağlık 😊

    YanıtlaSil
  29. "Adaleti bir kez kaybetti mi insan merhametini de, huzurunu da kaybeder."Çok güzel bir yazı ....

    YanıtlaSil
  30. “Adaleti bir kez kaybetti mi insan merhametini de, huzurunu da kaybeder.” Kaleminize sağlık…

    YanıtlaSil
  31. Cesaretli irdelemek ve samimi olmak gerek bu hayatta. Olmayana cesaret verilmiyor maalesef. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  32. Çok anlamlı bir yazı..

    YanıtlaSil
  33. Çok güzel elinize sağlık 😊

    YanıtlaSil
  34. Yazı başarılı tebrikler 👍

    YanıtlaSil
  35. İrdelemek lazım..

    YanıtlaSil
  36. Adalet olmadan Merhamet olmuyor. Gerçeklik penceresinden bakmadan da adaletli algılanılmıyor. Adaletli algılayıp adaletle aktaranlardan Olabilmek dileğiyle kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  37. Bircan Ç.25 Mart, 2024

    Gerçeği bilince ve gerçeğe uygun yaşayınca insan bulunduğu ilişkide de üstün oluyor

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar