İMKANLARIMIZ İMKANSIZLIĞIMIZ ASLINDA!

İMKANLARIMIZ İMKANSIZLIĞIMIZ ASLINDA

Lisenin son yılına gelmişlerdi artık. 

“Yaşasın hayallerime kavuşmak için son bir yıl! Üniversiteyi kazandıktan sonra değmeyin keyfime” dedi.

Ailesinin imkanları iyiydi Selim’in. 

Üniversite sınavı için bir yıl önceden, bulundukları yerin en seçkin ve en pahalı dershanesinde ailesi tarafından gönderilmiş ve sınava hazırlanmaya başlamıştı. Aslında çok da sınava hazırlanmak değildi onun derdi. Dershane onun için evden uzaklaştığı ve arkadaşlarıyla güzel zaman geçirdiği bir yerdi. Her gün dershaneden sonra klas kafelerle arkadaşlarıyla takılıp, sohbet muhabbet ederek vakit geçiriyorlardı. Eve geldiğinde evdeki sorumluluklarından kaçmak için babası bir şey söylese hemen “Baba çok yorgunum. Çözmem gereken testler var sonra da konu tekrarı yapmam gerekiyor” diyerek odasına geçiyordu. 

Sadece ailesinin imkanlarına ortaktı,  bedellerine değil. 

Babası bu durumdan biraz şikayet etse de annesi “Aman çocuğun moralini bozma şimdi. Bak nasıl ders çalışıyor” diyerek, biricik oğluna laf söyletmiyor ve bir dediğini iki etmeden her isteğini yapıyordu. Harçlığı bitmeden harçlığını veriyordu. 

"Ne de olsa güzel bir üniversite kazanacak" diye düşünüyordu. Gurur duyuyordu oğluyla.

Ahmet ise Selim kadar şanslı değildi.

Ailesi kıt kanaat geçiniyordu. Ayrıca Ahmet’i dershaneye gönderme imkanları yoktu. Ahmet de bunun farkındaydı zaten. Onun için ailesinden böyle bir talebi de olmamıştı. 

Okuldan geldikten sonra Ahmet annesine elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor, dışarıda yapılması gereken işleri hallediyordu. Ders çalışmayla ilgili de planlamasını yapmış, konu tekrarı, deneme çözme derken günleri geçiyordu bu şekilde.


Artık sınav zamanı gelmişti. 

Üniversite sınavından sonra Selim'in ailesi çok heyecanlıydı. O kadar masraf edip en pahalı dershaneye çocuklarını göndermiş, hiçbir şeyden de eksik etmemişlerdi onu.  Evde çöpü çöp üstüne koydurmamışlardı. Onun sorumluluğunda olan her şeyi de annesi yapmıştı. 

"En yüksek puanı almalıydı Selim" diye düşündü annesi ama sonuçlar açıklandığında barajı bile geçemediğini görünce hayal kırıklığına uğradılar.

Şaşkınlıklarını gizleyememişlerdi. 

"Nasıl olur da bu çocuk barajı bile geçemez? Bu kadar düşük puanı nasıl alır ? "diye kendi aralarında konuştular ve tartıştılar. 

Ahmet ise iyi bir dereceyle istediği bölümü kazanmıştı. 

Selim’in annesi "Nasıl olur? Tüm imkanları önüne serdik. Pahalı dershanelere gönderdik..Özel öğretmen tuttuk. Nasıl olur da Selim kazanamazken, Ahmet bu kadar imkansızlıkta iyi bir dereceyle istediği bölümü kazanır?" diyordu.

Oysa Selim’in annesi şunun farkında değildi;  

“Selim’in en büyük imkânsızlığı, imkâna sahip olmasıydı. Hayatı boyunca hiçbir şeyin eksikliğini yaşamaması ve hedefi olmamasıdır. "

“Ahmet ise hep bir şeylerle mücadele etmek ve kendi kendine yol almak zorundaydı.”



Yorumlar

  1. Çok güzel. Ne kadar da doğru her imkan aslında bizim marifetimizi elinizden alıyor. Kaleminize kuvvet :)

    YanıtlaSil
  2. İnsanın imkanları marifetlerini ellerinden alır.Çocuğun her şeyi olsun derken onu mücadelesiz bıraktığını farkında bile değil aileler..Emeğinize sağlık....

    YanıtlaSil
  3. Didem ileri01 Ekim, 2022

    İnsanın imkanları marifetsiz kılıyor. Günümüz gençlerimi anlatan bir yazı. İmkanına değil kendi bedeline güvenen insan için ne mutlu, ne kadar adaletli bir son.

    YanıtlaSil
  4. "Ailesinin imkanına ortakti bedeline değil" ne ortak bir problem, kilit nokta..

    YanıtlaSil
  5. Hayatta hangi konularda Selim gibi , hangi konularda Ahmet gibiyim? ...
    Düşündüren bu yazı için çok teşekkürler 🌿

    YanıtlaSil
  6. En büyük avantajımız aslında sahip olduğumuz dezavantajımız olabiliyor... Peki insan ne yapmalı?
    İmkansızlıklar içinde çaba verebilen olmalı... Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  7. Elinize yüreğinize sağlık. “Selim’in en büyük imkânsızlığı, imkâna sahip olmasıydı. Hayatı boyunca hiçbir şeyin eksikliğini yaşamaması ve hedefi olmamasıdır. " çok etkileyiciydi.

    YanıtlaSil
  8. Teşekkür ederiz. Ellerinize Sağlık... Çocuklarını imkanları ile büyüten ailelere çok güzel bir örnek. Herkesın anlamasini çok isteriz...Sevgiler

    YanıtlaSil
  9. Esengül Çakır01 Ekim, 2022

    Üzerinde iyice düşünülmesi gereken bir konuya değinmişsiniz. bu çağın normali haline gelen bir durum Selim ve ailesinin durumu. teşekkürler : )

    YanıtlaSil
  10. Ayşe Yılmaz01 Ekim, 2022

    Çok teşekkür ederiz. Umarım bunu anlayabilir, anladığımızda da bir şeyleri değiştirebilecek gücü bulabiliriz. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  11. Tugba Asula01 Ekim, 2022

    İmkan sağladıkça başarımız marifetimiz artar sanıyoruz, yoksa imkansızlıklarımız mı marifetimizi arttırıyordu .. kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  12. Dilek Asula01 Ekim, 2022

    Emeginize saglık

    YanıtlaSil
  13. Dilek Asula01 Ekim, 2022

    Emeginize Saglık

    YanıtlaSil
  14. Eksiklik insani diri tutuyor...bisey eksikse ancak o zaman anlıyor kıymetini...
    Kaleminize saglik

    YanıtlaSil
  15. Jale Oktay01 Ekim, 2022

    İnsan hayatı boyunca rahata ereyim diye çalışır durur. Rahat bir zamanında ise zorluk çektiği dönemleri özler. Teşekkürler, güzel yazı güzel bir karşılaştırma.

    YanıtlaSil
  16. Güzel yazı, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  17. Ahh ne kadar doğru bir öykü şimdiki bütün aileler olarak aynı ilizyondayiz. Bir şeyleri başaracak insanın imkana ihtiyacı yoktur. Ellerinize saglik

    YanıtlaSil
  18. Bloğunuz çok güzel, her gün kontrol ediyorum acaba bugün yeni bir yazı gelmiş mi bir bakayım diyorum. Favorilerime ekledim :) çok faydalı bilgiler samimi anlatımlar... Yazmaya devam edersiniz umarım. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  19. Aynur güzel04 Ekim, 2022

    Yazıyı okuyunca insanın aklına imkansızlık daha mı iyi bir şey diye geliyor .Etrafıma baktığımda imkanı olan birçok ailenin çocuklarını yetiştirirken, bedelli yetiştirdiyse o imkanlarını devam ettirecek marifetleri oluyor. Yazıda imkanlarına ortaktı bedellerine ortak değildi demenizden de bu anlaşılıyor kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  20. Bu Sınavı imkanla geçmek değil de imkanınız elinizden alanınca da bu sabrı gösterebilirmiyiz?

    YanıtlaSil
  21. İmkanlar arttırdıkça mutlu olacağını veya mutlu edeceğini zannetmek...oysa denge yok mutluluk yokmuş...o yüzden varlıklı ailelerin veya yemeyip yedirdim çocukları hep dışarı doğru kaçmaya meyilli hep...

    YanıtlaSil
  22. Güzel yazı elinize sağlık 👍

    YanıtlaSil
  23. Hareketimizi engellemeyecek kadar imkan bize yeterken, fazlası olunca marifetsiz kalıyoruz...

    YanıtlaSil
  24. Çok güzel

    YanıtlaSil
  25. İnsan bilse ki sahip olduğu imkanlar onu marifetsiz yapacak , imkanları artsın ister miydi?

    YanıtlaSil
  26. İnsanı huzurlu kılan, mutlu eden şey aslında imkanlarının olmamasıydı.. Ama insanoğlu yanılmaya çok meyilliydi..

    YanıtlaSil
  27. Bircan Ç.25 Mart, 2024

    İnsan nasıl yanılır çok güzel anlatılmış emeğinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar