YAŞADIĞIMIN ADI NE?

 

Aslı, derin bir sessizliğin beraberinde gelen bir huzurla gözlerini açtı. Bu sabah alarmın sesiyle uyanmamıştı. Odasının içine dolan ışık adeta kendisine alarm olmuştu. Uzun zamandır bu hissi yaşamadığını fark etti. Sanki hayatının kontrolü onda değildi ve kim nereye sürüklerse oraya gidiyordu… Bazen oturduğu oda, kullandığı masa bile kendisine ait değilmiş gibi hissediyordu… Sadece yetişebildiği kadar yapması gerekenleri yapıyordu.


“Geçmişte de böyle miydi acaba?” diye düşündü. Bekâr olduğu, okula gittiği zamanları hatırladı…

Ne kadar sorumluluk sahibiydi ve üretkendi.

Her zaman çalışkan olmasıyla övünür, bir şeyler yaptıkça mutlu olurdu. Aslında şimdi de aynısını yapıyordu ama o eskiden hissettiği mutluluğa ne kadar da uzaktı… 

Yastıktan başını kaldırdı.

“Gerçekten ya... Nasıl olabiliyor bu? Ben yine eskisi gibiyim aslında...” Tam bunu düşündüğü esnada yan odadaki çocuğunun sesini duymuştu.  Ancak ondan erken uyandığında kendine ayırabileceği bir 10 dakikası vardı. Onu da kaybetmekten çok korktu. “Ne olur uyanmamış olsun.” diyerek iyice sessizliği korumaya çalıştı.

Tam kendisiyle ilgili bir adım atacağını düşündüğü sırada yine önü kesilmiş gibi hissetti. Sonra da bundan suçluluk duydu. “Çocuğum her şeyden önemli tabii ki.” diye yeni bir düşünce güncellemesi yaptı.

Hayatının merkezine evladını yerleştirmişti. Gençliğinden beri hep bir kız çocuğu olsun istemişti. Allah da ona Aylin’i nasip etmişti. O da hayata teşekkür edercesine tüm imkânlarını çocuğunun önüne sermişti. “Ben diğer anneler gibi olmayacağım. Çocuğuma hiç kızmayacağım ve her şeyi güzellikle anlatacağım.” diye ant içmişti neredeyse.

Aylin küçükken bu kadar zorlanmıyordu ama liseye başladığından beri çok bunalmıştı. Çevresindeki arkadaşları da onu uyarıyordu. “Aylin’in her istediğini yapıyorsun. Evin bütün yükü senin üzerinde… Kıza hiç sorumluluk vermiyorsun.” diyorlardı. O da “Ama kıyamıyorum. Çocuk okula gidiyor, bir yandan da evle mi uğraşsın. Ben kendi işimi kendim görebiliyorum çok şükür.” diye geçiştiriyordu.

Peki, Aylin annesine karşı nasıldı? Annesinin çabasını ve yorgunluğunu görebiliyor muydu gerçekten?

Bu kadar yorgunluğa Aylin’in bir tebessümü için katlanırken Aylin nasıl bir evlattı acaba?

Aslı’nın zihnine gelen bu sorular, oradan kalbine inmiş ve oraya kocaman bir yük bırakmıştı sanki. Kendini birden savunma yaparken buldu. “Ama benim kızım küçücük ben ona kıyamam. E bir annenin de merhametli olması gerekmez mi canım.” diye kendi kendine fısıldadı.

Merhamet… Hakikaten ne demek merhamet? Bunu düşünürken bile yoruldu.

Böyle zamanlarda kafası çabucak karışıyordu.

“Keşke şimdi biraz uyusam da kahvaltıyı Aylin hazırlasa...” diye hayal kurdu.

“Hayatta uyanmaz ki, neyse o dinlensin, ben kalkayım zaten çocuğun hafta sonu kursu var. Kalkınca bir de bağırıp çağırmasın.” diye hayallerini gerçekle buluşturdu.

Merhametinden dolayı yine kıyamamıştı kızına ama hakikaten ne demek merhamet?

Birine hiç iş yaptırmamak mı,

onun adına sorumluluk almak mı,

o üzülmesin diye önündeki tüm engelleri kaldırmak mı?

Ya da hayır demeye gücünün yetmemesi,

sonra da kıyamadığım için izin verdim demek mi?

Merhamet diye nitelendirdiği şey aslında üstüne aldığı yük olabilir miydi?

Aylin’e merhamet ediyorum derken kendine ne yapıyordu acaba?

Zaten Aylin için mücadele ettikçe sanki daha da görünmez oluyordu onun gözünde. Gücünü daha da kaybediyordu.  Sözleri para etmiyordu, artık tavsiyelerini de yapmaz hale gelmişti. 

Oysaki merhamet, güçsüz olan insanların sığındığı bir kapı değildir. Aksine merhamet, gücü olan insanın sahip olduğu bir özelliktir.

İnsan çocuğunun her istediğini yaptığında merhametli olmaz ki…

Bazen ona fayda vermeyecek bir şeye yine onun için engel koymaktır merhamet. İnsan bazen merhametinden dolayı sınır koyar karşısındakine. Sırf o an “iyi bir insan” gibi görünmese de onu yetiştirmekten vazgeçmemektir merhamet. Şimdi beni iyi bilmese de olur, şimdi bana kızsa da olur, sonrasında anlar nasılsa diyecek kadar güçlü olabilmektir bazen… 


Hem şimdi iyice annesine bağımlı bir çocuk yetiştiğinde ileride ne olacak?

Aslı olmadığında Aylin, bu hayatla nasıl mücadele edecek… Hiç “hayır”ı duymadı ki bu çocuk. Hiç hayatın yükünü az da olsa almadı ki omuzlarına… 

İyilik miydi bu yaptığı yoksa kötülük müydü bilemedi…

Tam olarak tanımlayamasa da yanlış giden bir şeyler olduğu kesindi. Merhametin güçle ilişkisi olabileceğini daha önce hiç düşünmemiş olsa da ikisi aslında yan yanaydı.

Odasından çıkıp Aylin’nin kapısının önünde onu seyretti. “Umarım, artık bir şeyleri daha farklı yapabilirim.”

 



Yorumlar

  1. Aynur güzel30 Kasım, 2023

    Çok güzel bir makale Kaleminize sağlık yazınız hayatımdan bir kesit gibiydi Merhamet zannedip ne kadar çok taviz verdim ve verdiğim tavizlerin ne bana ne karşımdakilere hiçbir faydası olmadı Allah hepimize toparlanmayı nasip etsin.

    YanıtlaSil
  2. "Merhametli olabilmek özellikle de kendimize" Ne büyük bir nimet
    Keşke her sahnede en büyük sorumluluğumuzun merhametli olmak olduğunu anlayabilsek
    Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Merhamet sandık ...

    YanıtlaSil
  4. Ne de çok yanılıyoruz. En sevdiğimize en iyiyi vereceğim derken, en kötüsünü yapmışız ve farkına bile varamamışız... Vakit varken, iyi olanı yapmak nasip olsun. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. İnsan yetiştirmenin de bir yöntemi varmış . Hayırların bir anlamı varmış. Güzel detaylar için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  6. İnsanı yetiştirmek için,
    Onun hayrı için,
    Tek başına kaldığında da mücadele edebilmesi için,
    Mutlu olmasi ve mutlu etmesi için,
    Merhamet, cesaret ve netlik olmalı...Gerisi desteklenir zaten.
    Ellerinize sağlık... Teşekkür ederiz

    YanıtlaSil
  7. Nurcan Küçüksöz13 Aralık, 2023

    Toplamda Hayatin Bir Anlamı Olmalı:))

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel yazılmış. Kaleminize, emeğinize sağlık? Hakkaten neydi merhamet? Bunları çok unuttuk, çok yanıldık…

    YanıtlaSil
  9. Emeginize sağlik :)

    YanıtlaSil
  10. Bütün ebeveynler okumalı ...Doğru bildiğimiz yanlışlar ...

    YanıtlaSil
  11. Ellerinize sağlık.... İnsan yetiştirmek için bizde olması gereken en önemli özelliklerden bahsetmişsiniz. Teşekkür ederiz.

    YanıtlaSil
  12. Merhametin güçle ilişkisi ...

    YanıtlaSil
  13. Ve insan yanıldı ...

    YanıtlaSil
  14. Zeynep Şakar11 Şubat, 2024

    Merhametli olup insanların yükünü almayı iyi niyetten yapıyoruz.. Ama çoğu yanlış davranışlar iyi niyetle başlar..

    YanıtlaSil
  15. Nermin Yaman19 Şubat, 2024

    Aslında niyet o kadar iyi ama sonuç maalesef o kadar kötü. Bir çok anne babanın içine düştüğü bir olay. Maalesef çocuğunun fark etmediği bir durum aynı zamanda. İşin acı tarafı çocuğu bu hale getiren anne ve babalar oluyor. O zaman düzelmesi de onların elinde demek3

    YanıtlaSil
  16. Doğru yerde , doğru zamanda , doğru kişiye merhamet edebilirsek ne muhteşem bir nimet. 👏🏻

    YanıtlaSil
  17. Mürüvvet18 Mart, 2024

    İnsan kendisine körleşip yaptığı her pozitif şeyi merhamet zannedebiliyor. Oysa hayatta her şeyin bir ölçüsü varken merhametin fazlası merhamet olarak mı kalıyor? Yoksa güç kaybettikçe merhametten de uzaklaşıyor mu?

    YanıtlaSil
  18. DENİZ DİLKİ21 Mart, 2024

    Seviyoruz diye her istediğini yapmak mı yoksa bizi sevsin diye her istediğini yapmak mı?

    YanıtlaSil
  19. İnsanlar kavramlar üzerinde düşünmeye başladığında çözümünü buluyor…

    YanıtlaSil
  20. Hamide Aslan23 Mart, 2024

    Tüm olumlu davranislari merhametin içine sığdırdık. Peki ya karşı taraf olumsuz davranışı hak ediyorsa... Hayır duydukça toparlanacaksa... Mesele iyi görünmek değil mesele adil olabilmek...

    YanıtlaSil
  21. Aslıhan Sam Dinç25 Mart, 2024

    Bu yanılgı ne kötü insan için... boşuna dememişler besle kargayı oysun gözünü diye... Bir başkası için onun adına yapılan her şey kıyamıyorum adı altında da olsa insana zarar veriyor. Bazen de kıyabilmeli insan, o kişi için...

    YanıtlaSil
  22. Bircan Ç.25 Mart, 2024

    İnsanları toparlayacak doğru tepkileri vermek nasip olsun inşALLAH

    YanıtlaSil
  23. Tülin Yalçın26 Mart, 2024

    Her şeyin başında aslında merhametli olmak var.İnsan önce kendisine sonra dışarıdaki insanlara merhametli olabilseydi hayat daha farklı olurdu.Günümüzde ise merhametle tavizi karıştırmış durumdayız maalesef. Bu yüzden bazı olumsuz olaylarla karşılaşabiliyoruz.Tipki Filistin halkının zamanında göç eden Yahudilere karşı gösterdiği fazla merhametten dolayı verdiği taviz gibi. Şimdi yurtlarından, evlerinden, barklarından ,çocuklarından, eşlerinden, anne ve babalarından oldular maalesef.

    YanıtlaSil
  24. Tülin Yalçın26 Mart, 2024

    Her şeyin başında aslında merhametli olmak var.İnsan önce kendisine sonra dışarıdaki insanlara merhametli olabilseydi hayat daha farklı olurdu.Günümüzde ise merhametle tavizi karıştırmış durumdayız maalesef. Bu yüzden bazı olumsuz olaylarla karşılaşabiliyoruz.Tipki Filistin halkının zamanında göç eden Yahudilere karşı gösterdiği fazla merhametten dolayı verdiği taviz gibi. Şimdi yurtlarından, evlerinden, barklarından ,çocuklarından, eşlerinden, anne ve babalarından oldular maalesef.

    YanıtlaSil
  25. Güner Tozkoparan15 Nisan, 2024

    Merhamet, jest, taviz bazen hepsini birbirine karıştırabiliyor insan. İyi ki bu seminerle almışım. Hayatıma kattığınız tüm olumlu davranışlar için sonsuz teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar