KIYAMADIM...

Kıyamadım


İnsan Neye Kıyamaz?

Sevdiklerine mi yoksa kendine mi?

Nalan hamile olduğunu söyleyince eşi çok sevinmişti ama Nalan’ın tarafında işler hiç de öyle değildi. Çocuk büyütmek öyle gardırobunu renklerine göre dizmek, kıyafetlerini kombinlemek, her gün evden jilet gibi çıkmak değildi. O kadar kolay olamazdı.

Hayatına yeni kaygılar eklenmişti. ‘’Çocuğumuz olsun onu çok güzel yetiştireceğim. Mutlu etmek için her şeyi yapacağım. Bizler çocukken çok yokluk gördük. Benim isteklerim olmadı; hep arkadaşlarımın oyuncaklarına özenirdim, hayaller kurardım. O yüzden ben çocuğum için elimden geleni yapacağım.’’ diyordu.

Çocukları olduğunda tam da dediği gibi oldu. Üstüne titremeler bebeklikten başladı. Prensesler gibi yetişecekti. Önce partilerle başladı; davetler, kutlamalar…Derken Alin 2 yaşına geldi.

Her istediğini almıştı ama mutlu edemiyordu. Bir sürü oyuncağı içinde oturup ağlıyor, dışarı çıktıklarında gördüğü her şeyi ağlayarak istiyordu. Nalan’da çocuğu yeter ki sakinleşsin diye her istediğini alıyordu ama ters giden bir şeyler vardı. Alınan her oyuncakla İki dakika oynuyor sonra fırlatıyordu. Artık başka bir formül bulmalıydı. Onu mutlu etmeye çalıştıkça daha da mutsuz olduğunu ve dişlerini sıkmaya başladığını fark etti.

Böyle hayal etmemişti halbuki…

Mutlu bir çocuğu olsun istiyordu.

Nerede hata yapmıştı?

  • Mutlu olmak bir eşya, bir oyuncak ya da her isteği karşılamak mıydı?
  • Sahip olduklarının miktarı mıydı önemli olan yoksa ne kadar temas ettiği mi?
  • Çocuğu hayata göre nasıl hazırlaması gerekiyordu?

Sıkılmasın dedikçe daha da çok sıkılmasına…

Ağlamasın diye yaptıkları daha da çok ağlamasına sebep oluyordu…

Kim çocuğu mutsuz olsun ister ki?

 Her an her istediği yerine getirilen,

 Bir dediği iki edilmeyen,

Yediği önünde yemediği arkasında olan çocuklar ne yazık ki karşılaştıkları en ufak stresle bile başa çıkamaz hale geliyorlar.  Sonuç ise mutlak bir tatminsizlik.

Sonsuz bir tüketimle şekillendirdiğimiz, üretim enerjisi kalmayan çocuklara dönüşüyorlar. Oysa ebeveynleri olarak  tek yapmamız gereken; onlara değil onlarla beraber hayata bakmaktı...  Onları kendimize göre değil dış dünyada karşılaşacakları zorluklara göre hazırlamak varken, kıyamadıklarımız yıllar geçtikçe yetişmek yerine büyüyorlar...

 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Başarı Psikolojisi Nedir?

İlişkilerde Ustalık Nedir? 

 Kim Kimdir? Semineri

 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi; Aynadaki kişi… Tek başına neler yapabileceğini keşfet! 

Yahya Hamurcu

Yorumlar

  1. İnsan dengeyi şaşırınca Kıyamadıkları tarafından kıyılmak bir yana , bir de beceriksiz ve mutsuz nesile sebep oluyor

    YanıtlaSil
  2. insan gercegi degilde cogunlugun yaptigini yapinca, kiyaslar da gercekten uzak oluyor... Cocuklar canli canli ilgi isterler, plastik bir oyuncak yerine.... Ebeveyn olmak, cocuk yetistirmek bu dunyaya guzel bir eser kazandirmaktir...Bu kadar tuketimin oldugu bir dunyada cocuk yetistiren tum ebeveynlere Allah Kolaylik versin... Tesekkur ederiz hatirlatici yazilariniz icin...

    YanıtlaSil
  3. İnsan Neye Kıyamaz? 
    Sevdiklerine mi yoksa kendine mi? 

    YanıtlaSil
  4. Çok güncel ve çoğu ailenin büyük sorunu haline gelen konunun özeti olan bir yazı olmuş .Maalesef ebeveynler çocukları ile kaliteli zaman geçirerek onlarla paylaşımlarda bulunmuyor çünkü kendilerinde teknolojiye yenik düşüyor ve telafisi olmayan mutsuz nesillerin oluşumuna sebep oluyor :(

    YanıtlaSil
  5. İnsan mutlu etmeye çalıştıkça; kendi mutsuzluğu ve karşısındakinin mutsuzluğunu hazırlıyor ne acı…

    YanıtlaSil
  6. Ne kadar anlamlı bir cümle ile bitirmişsiniz ,oturup bunu düşünsek bile yeter belki hatalarımızı anlamaya

    YanıtlaSil
  7. Caba sarfedılmeden ve kolaylıkla emek vermeden önümüze sunululan tum nimetlere olması gereken sukur ve kıymeti vermiyoruz bizlerde.Bu durumu hıc aklımızdan cıkarmdan gerek evlatlarımızla gerekse kendi yaşamımıza devam edebiliriz ınsallah..

    YanıtlaSil
  8. Emeğinize kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
    İnsana farkedemediklerini farkettirici akıcı , öğretici.
    Teşekkürler 🙏🏼 👏🏻

    YanıtlaSil
  9. Fatma Bayram31 Temmuz, 2024

    Çocuklarımız sıkılmasın, mutlu olsunlar, özgüvenli yetişsin dedikçe daha çok mutsuz, beceriksiz , sıkılır hale getirdik. Bir yerlerden başlamalı. Nasıl yapmalı, tam tersine mi gitmeli, imkanları mı kısmalı, hayırları mı arttırmalı. Kıymalı mıyız? Farkındalıklarımız çok iyi oldu da , uygulamalarımız da iyi olur inşALLAH... Elinize yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Aynur Güzel31 Temmuz, 2024

    Hayatta sadece ama sadece bir şeyi geri alıp düzeltme şansın var diye bana bir fırsat verilse kesinlikle çocuklarımı kıyarak yetiştirmek isterdim. Çocuklarını büyütürken bu ilme sahip olarak doğru büyütenlere ne mutlu ne büyük bir karda olduğunuzu bir bilseniz.

    YanıtlaSil
  11. Tugba aşula01 Ağustos, 2024

    Miktarı arttırdıkça etkisinin artacağını sanma yanılgımız 🥹

    YanıtlaSil
  12. Vererek, rahatlatarak, mutlu etmeye çalışarak bir insanı yetiştiremeyeceğimizi anlayınca işler kolaylaşıyor.

    YanıtlaSil
  13. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  14. Çok güzel bir yazı, bilinç açıcı... Doğru bildiğimiz yanlışlar ele alınmış, emeğinize sağlık 👏

    YanıtlaSil
  15. Yazılanlarda kendimi buldum maalesef hiç böyle düşünmemiştim :(

    YanıtlaSil
  16. Doğru bilip yanlış davranışlarınıza biri de çocuğa her şeyi hazır vermek yani sürekli yorulmasın deyip balık tutup vermek. Oysa çocuğun ihtiyacı hazır balık değil, balık tutmayı öğrenmektir. İşte o zaman yetişir, mutlu olur.

    YanıtlaSil
  17. Bedel alan yük olan tüketim odaklı mutsuz bireyler...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar