BAYRAM NEŞESİ
BAYRAM NEŞESİ
O sabah erkenden uyandı Nigar.
Güneş yeni yeni doğuyordu.
Her sabah olduğu gibi içini
yine hüzün kapladı.
İki yıl önce vefat eden eşini
düşündü boş yastığa bakarak. Gözlerinden yaşlar süzüldü. 43 yıl aynı yastığa
baş koyduğu eşi artık yoktu.
Bir süre sessizce ağladıktan
sonra yatakta doğruldu. Yatağın hemen yanında bulunan terliklerini giydi ve
sabahlığını üzerine aldı. Perdeleri açtı, perdenin arkasından mahalleye göz
attı. Karşı binadaki Müjgan Hanım neşe içinde kahvaltı hazırlıyordu. "Ne
neşeli kadın, hep hareketli, etrafına da sürekli mutluluk saçıyor" diye
düşündü.
O sırada Müjgan hanımın
torunları göründü. Pijamaları üzerindeydi çocukların. Belli ki dünden
gelmişlerdi. Derken gelinlerini, kızını, damadını gördü. Herkes sofraya yardım
ediyor, neşeli kahkahalar atıyorlardı. Evin erkekleri giyinmiş bayram namazı
için camiye gitmeye hazırlanıyorlardı. "Ne güzel bir bayram onlar
için" diye söylendi perdenin arkasından çekilip mutfağa doğru giderken ve
"bugün bayram ama ben yine mutsuzum" diye düşündü.
Bir yandan da gördüklerinin kıyasını kendisiyle yapmaya başlamıştı. Müjgan Hanım çok genç yaşta dul kalmış, maddi manevi zorluklar yaşamış ama neşesini hiç kaybetmemiş. “Gelinleri, kızı, torunları, damatları etrafında pervane oluyor. Benim çocuklarım ise ortada yok. Bunun bir sebebi olmalı" diyordu.
Büyük oğlu tatile gitmiş.
Ortanca oğlu eşinin memleketine gitmiş. Küçük oğlu da "kahvaltıya gelirim
inşallah" demişti. Gelinler zaten aramaz. Gelip de "annemizin bir
ihtiyacı var mı? diye sormaz bile" diye düşündü. "Benim çocuklar
hayırsız çıktı" dedi kendi kendine.
Mutfağa girdi, çayı ateşe
koydu, kahvaltılıkları çıkarmaya başladı. Bir yandan da "Neyi yanlış
yaptım acaba?" diye düşünüyordu.
“Benim çocuklarım neden ortada yok?”
“Neden bayramı bayram gibi
yaşayamıyorum acaba?” dedi.
En son okuduğu kitapta "insanların size nasıl davranmasını istiyorsanız önce siz onlara öyle davranın" diyordu. Bunu düşündü biraz. "Acaba ben ilgi istiyorum ama onlara
ilgili davranıyor muyum?”
“Hayatımda neşe ve keyif
istiyorum ama ben ne kadar neşe ve keyif veriyorum çevreme?"
İçinde derin bir boşluk oluştu sanki.
Geçen bayramı hatırladı.
Çocuklar "Hepimiz geceden
sana gelelim. Sabah birlikte güzel bir sofra kurarız, kahvaltımızı yaparız,
sonra da akrabalara ziyarete gideriz" demişlerdi de ben onlara, "Hiç
keyfim yok" deyip heveslerini kursaklarında bırakmıştım. “Belki de bu
bayram öç alıyorlardır benden haklı olarak" diye düşündü.
Sonra Müjgan hanımı düşündü.
O nasıl yapıyor bunu?
Nasıl herkesi etrafında pervane
ediyor?
O, gelinleriyle alışverişe
çıkar, onlara hediyeler alırdı. Evine yemeğe davet ettiği misafirlerine,
onların en sevdiği yemekleri yapardı. Çok tatlı dilli, eğlenceli bir kadındı.
Torunlarını yaz tatilinde yanına alır, onları vapurla adalara, denize, plaja
götürür, onları mutlu edecek şeyler yapardı.
Bir de kendini düşündü.
Torunlar evde biraz fazla oynasa rahatsız olur, evdeki düzeni bozulmasın
isterdi. Yorulmayı, ayakta kalmayı sevmezdi. Öyle büyük aile sofraları kuracak
kadar marifetli de değildi. Herkes onunla ilgilensin isterdi. Her aramada
şikayetleri ve hastalıkları ile insanı depresyona sokardı. Gittiği yere yük
olurdu. Bir işin ucundan da ben tutayım demezdi.
Hayatında ilk kez ama ilk kez kendine bu kadar dürüst olduğunu fark etti.
Canı acıdı ama hayatta hiçbir
problemin durup dururken olmadığını da kendine itiraf etti. "Karşılaşılan
sonucu oluşturan sebepler var, onları bulmak gerekiyor" diye düşündü.
Şikayet ederek, etrafı suçlayarak sadece kendisini yalnız bıraktığını kabul
etti. "Ben nasıl davranırsam, neler yapıyorsam tam da ona karşılık gelen
bir hayatı yaşıyorum" diye düşündü. Mutfak masasına öylece koyduğu
kahvaltı tabaklarına bakıp, "Bayram sofrasını bari özenerek
hazırlasaydım" dedi kendi kendine. Salona geçti. Büyük masayı açtı, en
sevdiği motifli masa örtüsünü serdi. Vitrinde kullanılmamaktan tozlanmış anne
yadigarı yemek takımını çıkardı. Güzel bir sofra kurdu.
İki yıl önce vefat eden eşinin
yasını tutmaktan, hayatın tadını kaybettiğini fark etti. Evet büyük bir acı
yaşıyordu ama her an bu acıyla yaşayamazdı. Çevresindeki insanlara eziyet ettiği
gerçeği ile yüzleştikten sonra içi cıvıl cıvıl oldu bir anda. "Niye
yaşayan bir ölü gibi olayım ki? Bundan sonra her şeyi değiştirebilirim"
diye düşündü.
Bugün bunun için harika bir fırsattı.
Sofrayı özenle hazırlamaya
devam etti ve alt kattaki dükkâna seslendi. "Mehmet Efendi, Mehmet Efendi! Sucuk, kaşar peyniri, yumurta, çocuklar için
sürmelik çikolata yolla bana " diye seslendi. Sofrayı donattı.
Küçük oğlu kapıyı çaldığında, yatak odasında inci kolyesini boynuna takmaya çalışıyordu. İki ayağı bir pabuca girdi. Takamadı kolyeyi. Elinde kolyeyle kapıyı açtı. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle "Hoş geldiniz yavrularım" dedi. Önce gelinine sarıldı. "Hoş geldin kızım" dedi ilk defa. Bunu beklemeyen gelini şaşkınlıkla baktı kayınvalidesine. O da hemen karşılık verdi. Öptü elini, sarıldı, "Hoş bulduk anne " dedi. Küçük oğlu, annesi ve eşini öyle sarılırken görünce çok sevindi. Gelirken içi huzursuzdu ama şimdi içi huzurla dolmuştu. İçeri girince özenle hazırlanmış sofrayı görünce daha da mutlu oldular. Herkesin keyfi yerine gelmeye başladı. Küçücük bir hamleyle ortamın nasıl da değiştiğini fark etti kadın.
Değişim bir küçük adımla başlıyordu.
Sonrasında da küçük küçük, her gün
bir olumluluk eklemek gerekiyordu.
Artık mükemmeliyetçiliği
bırakıp hayattan tat almak, tat vermek gerekiyordu.
Evde torunların şen kahkahalarını
duydukça mutluluğu daha da artıyordu.
"Hadi çocuklar siz oturun
ben çaydanlığı alıp geliyorum" derken, yatak odasına doğru yöneldi.
Perdenin arkasından Müjgan Hanıma baktı ve şükretti.
"İyi ki bizden farklı olan
insanlar var" dedi kendine.
Bizden farklı olan insanlara
bakıp, kendimize güzel şeyler katabileceğimizi düşündü.
"Hayat yapıp
ettiklerimizin karşılığını veriyor bize" dedi sessizce.
Şimdi bu bayram neşesini
etrafındaki herkese yansıtmayı hayal ederek çaydanlığı sofraya getirdi.
O sofra ne güzel şeylerin başlangıcı olacaktı kim bilir.
Bayram onun için şimdi başlıyordu.
Geçen güzel bir Bayramın ardından çok güzel ve ümit veren bir makale. Elinize emeğinize sağlık. Daha iyiye gitmek her an bizim tercihlerimizde. Teşekkürler.
YanıtlaSilAslında hepimizin içinden geçtiği ya da tanık olduğu bir hikaye... Ne güzel anlatılmış.
YanıtlaSilTeşekkürler :)
Etrafımızdaki Müjganların farkına varabilmek dileğiyle. Elinize sağlık.
YanıtlaSilİnsanın kendi hatasını görmesi gerçekten çok zor. İş işten geçmeden fark edip adım atabilmek lazım. Her anımız bir sonraki hayatımızın ilk anı
YanıtlaSilBizden farklı olan insanlar bizim şifamız aslında. Onlara iyice bakıp benim yapamadığım neyi yapıyor? Hangi konuda bana ilham olabilir acaba diye bakmak gerek. İşte gelişim ve dönüşüm böyle oluyor.
YanıtlaSilİyi ki farklılıklar var. Yoksa aynılık hayatı içinde bir ömür tüketir giderdi insan. İyi ki farkındalık var. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilKarar ver ve küçük bir adımla başla. İşin sırrı burda galiba. Mutlu olmak istiyorsan önce mutlu et. İlgi istiyorsan önce ilgilen....
YanıtlaSilBayram neşesi... özlemler, ozlenenler, beklentiler... Hepsi yüklediğiniz anlamlarda gizli. İyi ki bizlerden farklı olanlar var ve bu fark ile birbirimizi daha iyi anlayabiliyoruz kendimizi daha farklı anlatma fırsatı bulabiliyoruz farkı farkettigimizde. Teşekkürler.
YanıtlaSilKüçük bir zıt hareket ile tüm ilişkileri dengeye getirebiliyor insanoğlu. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilİnsanın içini sıcacık yapan bir makale olmuş, ellerinize sağlık. İnsan kendini, kendi davranışlarını merakla incelediğinde, düşündüğünde işlerin nasıl çözülmeye başladığını gösteriyor bir kere daha bizlere…
YanıtlaSilÇok güzel bir yazıydı.. yürek sızlatıyor
YanıtlaSilBayramlar bir arada olunca birleşince güzel. Güzelliklerle dolu nice bayramlar herkese.
YanıtlaSilSevgiler
Yazıyı okuyunca insanın içini ümit kaplıyor :)
YanıtlaSilGeç olmadan anlayabilsek keşke, yanı başımızda olanlardan gereken dersi çıkartabilsek Nigar Teyze gibi. Okurken sanki o evin içindeydim. Ne güzel yazmışsınız.
YanıtlaSilİnsan bazı acılarla sınanırken farkında olmadan yanındakileri de ihmal edebiliyor. Yaşam sevincini kaybetmeden kalan süreyi devam edebilmek ne kadar güzel...
YanıtlaSilYüreğinize sağlık
YanıtlaSilYazı için Allah razı olsun bir çok şey düşündürdü banada.
YanıtlaSilÖncelikle mutlu olmak keyifli olmak neşeli olmak için dış dünya ya veya somut şeylere ihtiyacımız olması ne acı. Bazen bizlerde aynı hataya düşebiliyoruz ve beklentimiz karşılanmadığı taktirdede sürekli talep eden ve şikayet eden oldukçada iticileşebilşyoruz. Niye aramadın niye gelmedin nerelerdesin gibi sorular sahada uzaklaştırıyor insanı çünkü sürekli aynı şikayette olan insanı ben niye ariym niye görmek isteyim ki ?
Onun dışında küçük şeyler katarak kişinin kendisine bakarak mutlu olabilmesi kendisiyle farklı olana bakarak yüzeleşebilmesi asıl marifet.
Değişim önce kişinin kendinden başlar ve yapabildiğimiz neyse küçümsemeden harekete geçebilirsek etrafımızdaki olaylarda yavaş yavaş değişecektir.
YanıtlaSilBazen hep biliyoruz dediğimiz şeyleri tekrar duymaya ne kadar da ihtiyacımız oluyor 🌺
YanıtlaSilHarika bir yazı!
YanıtlaSilSadece bayram sabahi değil aslında her günümüzün neşeli, canlı ve verimli geçmesi bir niyete ve ufak adımlara bağlı.
Acıyı çekiştirip, uzatıp bugüne ve geleceğe taşımak, kendini zavallı görüp etraftakilere tatsız tuzsuz anlar yaşatmak demek..
Düşmek herkes için.. ancak güzel ve çabuk kalkabilenler, azı küçümsemeyenler kutlanacak bir ömür için hak kazanıyorlar..
A.Çakır
YanıtlaSilinsan sevdigini kayp edince dunya yıkıldığını zanneder. Ama çevresine bir süre sonra baktiğinda hiçte öyle olmadıgını göruyor. benden farkli insanlarindabir süru sevdiklerini kayip etmiş bu bena çok garip gelirdi sonra kim kimdiri aldiktan sonra anladimki her insanin kendinden farkli insana ihtiyaci var elinize sağlik güzel bir yazı.
Bayram sevinci büyüklerimizle bir başka oluyor. Büyükleri olanların ağız tatları, sevinçleri eksilmesin.
YanıtlaSilNe kadar tanıdık ve samimi bir hikaye. Okurken kendi hayatımdan izdüşümler yakaladım…
YanıtlaSilKendimize ne çok pay cikarabilecegimiz bir yazı olmuş. Dönüşüm insanın kendisinde başlıyor gerçekten de🌸
YanıtlaSilEllerinize sağlık
Çok güzel bir yazıyı kaleme almışsınız, çok teşekkürler.
YanıtlaSilOkurken çok şey düşündüm. İnsan bazen kendi hatalarına kör oluyor. Hep başkasını suçluyor. Dönüp dönüp kendine bakmak gerekiyor aslında.
YanıtlaSilİnsan önce kendine bakmalı. Yüreğinize sağlık 🌸
YanıtlaSilHayatta etrafımıza ne kadar meşe saçabiliyıruz?
YanıtlaSilNe kadar insanları mutlu edebiliyoruz?
Hep dış dünyadan beklentimiz.
Bunun farkına vardık mı?
Bu yazı o kadar net ve anlaşılır anlatmışki.
Çok fazla kendimize çıkarılacak deneyimler var.
Güzel şeyleri modelleyebilmenin, örnek alabilmenin, hayatımıza katabilmenin ne kadar güzel sonuçlar doğurabileceğini gösteren çok güzel bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilGerçekten çok güzel bir paylaşım oldu tamda ihtiyaca binaen denk geldi. Şikayet ettiğimiz her şeyi yaptığımız bir hamlede nasıl değiştiğini görmek. azı küçümsemeden başlaya bilmenin ne kadar önemli olduğunu anladım.
YanıtlaSilİnsan ne yaparsa kendi yapıyor mutlulukta mutsuzlukta insanın kendi tercihi.
Bu yazı benim için müjgan hanım gibi oldu😊 Çok teşekkür ederim. İnsanin en zor olan şeyi yaptığında yani hatasını kabul ettiğinde azı küçümsemediğinde dönüşebiliyor.
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌼
Ne güzel anlatmışsınız. Kendi dünyamızı kendimiz şekillendirdiğimizi unutuyoruz
YanıtlaSilİnsanın duygularına temas eden sıcacık bir makale olmuş. 🌹
YanıtlaSilTeşekkürler …
Nefis bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilÇok güzel bir anlatım olmuş.Hayatımızda neler feda etmedik ki.Kurban ettiğimiz o kadar şey var ki.Mesela yaşantımızda bile bazı kısıtlamalar yapmak zorunda kaldık.Ama şunu öğrendim ki ne olursa olsun hiçbir şeyden vazgeçmemek lazım.Teşekkürler👌
YanıtlaSilNe güzel yazılmış. Çok içten anlatılmış. Yaşanmış, samimi. İnsan böyle öğreniyor. Sağ olun.. Göremediklerimizi görebilmek dileğiyle…
YanıtlaSilÇok tatlı bir anlatım, farklılıklar insanı zenginleştiriyor (:
YanıtlaSilÇok keyifli bir anlatım, iyiki farklılıklar var(:
YanıtlaSilHer günümüzün bu bayram sabahı gibi aydınlanmış olması dileğiyle, yüreğinize sağlık
YanıtlaSilAilemizden, içimizden biri Nigar hanım...
YanıtlaSilBazen bizim de tam da Nigar hanım gibi hayata verdiğimiz sığ tepkilerimiz var. İşte o tepkilerimizi görmemize ve ne kadar dikkat etmemiz gerektiğine vurgu yapan çokk kıymetli bir makale olmuş,okurken duygunun içine girmemek elde değil. Teşekkür ederiz🌷
Hayat gerçekten yapıp ettiklerimizden ibaret.Sevgi'nin güler yüzün insanda güzel bir irtiba biraktığı sıcak bir ortam oluşmasına sebep oluyor. İnsana karşı birazda kim olduğunun kimliğini oluşturuyor.
YanıtlaSilBazen kendi derdimize düşüp etrafımızdaki insanların ihtiyaçlarını farketmiyoruz.
YanıtlaSilEtrafımızda onlardan kendimize olumlu özellikler katabileceğimiz insanların olmasının önemini bir kez daha farketmiş oldum.
YanıtlaSilEmeğinize Sağlık
Ne kadar ümit verici bir yazı. Annemden kalan takımları çıkarmaya gidiyorum :)
YanıtlaSilİnsan her an öğrenmeye açık olmalı. Zaman ve yaşananlar öğrenerek hayata devam etmeyi engellememeli. Ne güzel, umut veren bir yazı olmuş. Teşekkürler
YanıtlaSilBayram sevincinden yaşam sevincine doğru 🥰
YanıtlaSilCok iyi geldi tesekkur ederim. Örnek alacağımız insanların olması ve bizim de bu insanları fark edebilmemiz dileğiyle. İyi bayramlar.
YanıtlaSilDeğişime cesaret edip adım atanlara ne mutlu 🤩 her gün daha iyiye gitmek dileğiyle…
YanıtlaSilFarkı farkedip harekete geçmek çok kıymetli. Ne kadar güzel, farkındalık uyandıran bir yazı. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilÜmidini kaybeden neşesini kaybeder yaşam sevincini kaybeder. Burada mutlu olmayı beceremeyenin öbür tarafta mutlu olmayı beklemesi ne kadar tutarlı. Rabb'inden razı olmayanın Rabb'inin rızasını beklemesi ne kadar gerçek. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilÜmidini kaybeden neşesini kaybeder yaşam sevincini kaybeder. Bu dünyada mutlu olmayanın öbür dünyada mutlu olmayı beklemesi ne kadar tutarlı. Rabbinden razı olmayanın rabbinin rızasını beklemesi ne kadar gerçek kaleminize sağlık
YanıtlaSilBayram neşemizi tüm hayatımıza yansıtmak nasip olsun inşALLAH
YanıtlaSilBir ömür geçer de insan yanındakinden bir gram deneyim alamadan gider... Oysa ne de kolaylaştırılmış problem çözümleri yanı başımıza cevaplarıyla gelerek...
YanıtlaSilBu hayatta ne istiyorsan önce vermeyi bileceksin. Çok güzel hatırlatma oldu emeğinize sağlık
YanıtlaSil