İNANMAK  BÜYÜK  NİMET 

Bu kadar çaresizliğin, bu kadar zor giden şeylerin bir sebebinin olduğunu bilmek, bunca zorluktan düzlüğe çıkaracak bir gücün olduğunu bilmek ve bütün bunların geçeceğini bilmek çok rahatlatıcı. Sadece bir sınav olduğunu, doğru tepkiyi verdiğinde bir üst seviyeye geçeceğini bilmek büyük konfor.

Yoksa hiç bir sorumluluk kabul etmeyip bütün suçu kaderin üstüne yıkmaya çalışan insanlara. Önemsemeyen, boş veren, sadece kendi paçasını kurtarmaya bakan, kurtulmak için başkalarının hayatının üstüne basan insanlara nasıl tahammül edilebilirdi ki.

Ya da kaybedilen onca can, eş dost, akraba, komşu, evlat, onca arkadaş, can içlerinin ölmüş olmalarının acısı, kızgınlığı, nasıl durdurabilir. 
Kaybedilen kolun, bacağın, elin, evin, hayallerin, işin, geleceğin, isteklerin tamamen farklı bir yola girmesi neyle açıklanabilirdi ki.
İnanmak büyük nimet. Neyi neden yaptığını bilmek, neden olduğunu anlamak, bunca felaketin içerisinde nasıl davranman gerektiğini biliyor olmak insanı ayakta tutan şey. Hani diyor ya ayetinde “De ki; Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak aklı sahipleri bunları hakkıyla düşünür.” Zümer 9