İnsan yanılır...
Ama
Yanıldığını fark etmez...
Bildiğini zanneder..
Oysa, bildikleri bilmediklerinin yanında..
Okyanusta bir damladır...
Emindir bildiğine herşeyi
Bilmediklerininse o kadar da önemli olmadığına emindir.
Hiç düşünmez oysa...
Giyeceği kıyafet, yiyeceği yemek kadar bile düşünmez.
Hayatı, anlamını…
Tek bir karınca türünü tanımak, karıncaları tanıyorum demek için yeterli gelir mi mesela?
Veya damlayı bilmek... Suyu bilmek için yeterli midir?
Hücrenin yapısını bilmek vücudun içindeki sırları, vücudun anatomisini bilmekle eş değer olabilir mi?
Gazın hangi içeriklerden oluştuğunu bilmek, bulutu deşifre etmeye, işleyişini anlamaya yeterli gelir mi?
Ne kadarını bilmek yeterli gelebilir ki?
Öğrenmeden geçen bir hayat öğreneninkinin yanında, ne kadar çekici olabilir ki?
Koskocaman bir hayat
Ve
Koskocaman bir oyalanma...
Öykünün sonunda, insanı ne kadar tatmin edebilir ki?
İnsan yanılır...
Ama maalesef
Yanıldığını fark etmez...
İnsan biliyorum deyip öğrenmeye kapatıyor kendini. İnsanın bildikleri ne kadar yeterli olabilir ki?
YanıtlaSilKocaman deryanın içinde minicik bir zerre insan oysa kendini ne kadar da büyük sanmıştı... Ne güzel demiş... "Bir damlayı bilmek suyu bilmek midir?" İnsan en çok da bildiğini sandığı noktada yanılmadı mı? Bildiğimizle amel etmedikçe onun taşıyısından başka bir şey olamıyoruz... Gerçeği bilip - gerçeği yaşamak nasip olsun...
YanıtlaSilZan ne kötü bir şeydir.Bildigini zannetmesi bilmediğinin önünde koca bir engeldir.
YanıtlaSilİnsan nerede yanıldığını anladığı zaman kocaman bir pişmanlık yaşar.. Bu pişmanlık belki aydınlığa giden bir kapı belki de köprüden önce son çıkış.. Bilemiyoruz...
YanıtlaSil