ENGELSİZ YAŞAM

Engelli kelimesi, oldum olası rahatsız etmiştir ya sizleri? Fiziksel veya zihinsel doğuştan bir eksiklik ile yaratılmış olan insanlara verilen tanım... Halk arasında lakap olabilecek kadar normalleşmiş.

Peki, gerçek engel nedir?

Oysa insanın engeli ne uzuvlarındadır ne de gözünde, kulağındadır. İnsanın gözü görmese de zihniyle, kalbiyle görebilir. Yeter ki gerçekten görmeyi istesin, gerçekten duymayı istesin, gerçekten hissetmeyi istesin.

İnsanın asıl engeli, bu hayatta kendisini yeterli görmesidir. Tüm organların, uzuvları insanın yerinde bile olsa, onları kullanmayabilir. Kolunu bile kaldırmaya üşenen o kolunun varlığına şükrü olur mu? Güzel bakmayı bilmeyen iki çift gözün şükrü olur mu?

Çocukken sağır dilsiz bir çiftin çocuklarını nasıl yetiştirdiklerine şahit olmuştum. Ne mutlu bir çifttiler. Doğuştan âmâ olan ressamın nasıl da güzel görebildiğine...
Meğer görmek, iki mercek kamera olmadan da oluyormuş. Meğer bir yerden eksiği olanı Yaratan, bambaşka tamamlıyormuş.

Hayatı daha derinlemesine algılamak için mi eksiklerimiz var?

Engelsiz bir yaşam için ihtiyacımız olan duruş nedir? 

Gerçeğe olan açlık ve merak olabilir mi?

Bu yaratılan dünyadaki “yaşam” denilen sınırlı sürede en iyi versiyonumuzu nasıl tasarlarız?

Bu soruların birkaçını merak ediyorsak artık engelsizdir; kendi yetersizliğini fark eden insan... Her problemini Yaratıcı'ya yaklaşma vesilesi sayan... Ve O'nun dilemesiyle çözüldüğüne şahit olan...

Meğer insanın dezavantajı da avantajı da kendi açlığını fark etmesi ve doğru yerde doyurma mücadelesinde gizliymiş. O zaman yaşam denilen bu süre engelsiz oluyormuş. Her şeyin su gibi akması masal değilmiş. Meğer engeller bizim zihnimizdeymiş. Olmaz denilen her şeyi olduran varmış. Tam zamanında, en olması gereken şekilde oldururmuş.

Meğer O’nun engel diye koydukları, aslında bizim engelsiz yaşamımız için fırsatlarmış. Çoğunun bakamadığı açıları, duyamadıklarını duyabilen, hissetmediklerini hissedebilen olabilirmiş insan. Ne zaman zihinsel olarak kendine kısıt koymaz ve buna rağmen acizliğini de unutmazsa...

Tüm bunları ömründe hiç düşünmemiş olmak, aslında insanın kendini engelli hâle getirmesiymiş. Eksikliğini doğru hedefe yerleştiren insanların engelsiz yaşantısı... Başında, kendi engellerini kendi kasıtlarını kendi belirlemesiymiş. Ne çok gizli zıtlık varmış. Daha keşfedilecek ne çok sırlı cevap...


Deneyimsel Tasarım Öğretisi Nedir?

Başarı Psikolojisi Nedir?

İlişkilerde Ustalık Nedir? 

 Kim Kimdir? Semineri


“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi; Aynadaki kişi… Tek başına neler yapabileceğini keşfet! ”
Yahya Hamurcu

Yorumlar